8 Şubat 2017 Çarşamba

9 Kasım 2015 Pazartesi

TimeLess

November 2015

Çuhadaroğlu Alüminyum 2015 Öğrenci Yarışması / Gözlem Yapısı

with Başak Bilge Akçaoğlu


Aslında gökyüzüne bakmak birbirinden farklı zaman dilimlerinin süperpoze edilmiş haline bakmak gibidir. Sadece bir göz hareketinizle zamanda bir uçtan bir uca gidebilirsiniz. Bu esnek zaman skalası binanın etrafındaki izleyicilerin hareket alanına yansıyor ve gökyüzündeki dinamizm aynı doğrultuda önce yapıya, ardından cepheyi izleyen katılımcılara aktarılıyor.

Aslen ışık kirliliğinden uzak, gerekli teknik analizleri yapılmış tüm lokasyonlara uyum sağlayabilen Timeless, Türkiye’de bir örnek teşkil etmesi açısından Bursa/Keles ilçesi bölgesinde planlanan Bursa Karanlık Gökyüzü Parkı’nı mesken edinmiştir. Şehir ışıklarından kaçarak gökyüzünü gözlemeye meraklı binlerce kişi için uygun alan sağlayan bu park, yıldızları ve gök cisimlerini daha rahat kayıt altına almayı kolaylaştırıyor. İçine dahil olması öngörülen Timeless ise teleskopla gözlem hobisi olan astronomi meraklılarıyla park toplumu arasında bir köprü oluyor. 

Astronomi ilk çağdan bu yana insanlık için en önemli bilgi kaynaklarından olmuştur. Gökyüzünü gözlemleyen insanoğlu bilim, fizik, matematik gibi alanlarda gelişme kaydederek medeniyetin gelişmesine katkı sağlamıştır. İlk teleskopla gözlem ise Galileo Galilei tarafından 1609’da gerçekleştirilmiştir. Gözlem teknikleri 1704 yılında ise Isaac Newton tarafından yapılan bir teleskopla geliştirilmiştir.

Gökyüzünü gözlemek zamanda yolculuk yapmak gibidir. Gökyüzünde bulunan her objenin ışınlarının dünyaya ulaşması farklı zaman dilimlerinde gerçekleşir. Örneğin Güneş’ten sonra Dünya’ya en yakın yıldız olan Proxima Centauri yaklaşık 4 ışık yılı uzaklıktayken, çıplak gözle görülebilen en uzak gök cismi Andromeda yaklaşık 2,2 Milyon ışık yılı uzaklıktadır. Bu yüzden gözlemevleri zaman boyutunda çok geniş bir spektrumla ilgilendiği için zamansız olarak nitelendirilebilirler. Timeless astrofotografi meraklıları için deneysel bir performans yapısıdır. Yapının terasında gözlem yapan teleskop operatörünün edindiği görüntü naklen yapının cephesine yansıtılır ve böylece iç mekanda gerçekleşen performans, dış mekanda ekstra bir gözlem mekanı oluşmasını sağlar. Konum olarak Bursa Karanlık Gökyüzü Parkı’nda bulunacağı için park bağlamında farklı katılımcılarında bu eyleme dahil olmaları mümkündür. Böylece katılımcılar da gökyüzünü hangi bölümü gözleniyorsa o doğrultuda konumlanarak yapının dinamizmine dahil olurlar. Strüktürel olarak yapı iç ve dış olarak iki bölümden oluşur. Bilinen gözlemevi kubbelerinden farklı olarak binanın tüm kabuğu dönebilir. İç yapı ise ahşap strüktürden oluşuyor ve statik halde bulunuyor. 2 kat ve 1 teras katından oluşan iç yapı, 4 gökyüzü gözlemcisi kapasitesine, yeme-içme, duş, mutfak ve depo alanlarına sahiptir. İç ve dış yapının zemine ulaşan taşıyıcıları ayrı tutulmuştur böylece hareketli kabuğun sarsıntılarından teleskopun etkilenmesi önlenmiştir. Sürdürülebilirlik boyutunda gündüzleri sürekli güneşi gözlemleyen eğimli çatısının fotovoltaik panellerle kaplanması günün her saatinde en verimli güneş açısının alınmasına yarar. Aynı zamanda bu eğimli çatı suyu toplar ve projeksiyon perdesinin arkasından yer altındaki su tankında depolar. İç yapıdaki ahşap konstrüksiyonu Uludağ eteklerinde bolca bulunan meşe ağaçlarından elde edilir ve böylece yerel malzeme kullanarak karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlanır. 















26 Haziran 2015 Cuma

Olsh's Story

June 2015

4rd class / 8th term

Ayşe Şentürer / Hakan Tüzün Şengün / Erenalp Büyüktopçu 




Olsh’s story

Projenin ana konusu antroposentrik (insan merkezcil) yaşam yerine ekosentrik yaşamı sağlayabilmektir. Bugün, insanın başka bir insana ya da diğer türlere güç gösterisi yaptığı günlerde yaşıyoruz. Davranışlarımız gücü elinde bulunduran insan tarafından kontrol ediliyor ve bu durum, kentsel seçimlere ve mimari düzene yansıyor. Hepimiz aynı formlarda yaşıyoruz, aynı duruş pozisyonşarında oturuyoruz veya aynı eğitimi alıyoruz. Bu proje ütopik (belki disütopik) bir senaryonun bir doku örneğini sunar. Bu örnek, ne metropolitan kent ne de kırsal kasaba olarak tanımlananilen Büyükada’dır. Artık yeni bir tanımı vardır: Teknolojik kırsal. Çünkü teknoloji insanlar ve diğer canlılar arasındaki adaleti sağlayabilecek güce sahiptir. Bu ütopik örnek, adada tarafımca tasarlanan yapıların olduğu bölgelerde yürüyen bir karakterin anlatımsal bir ifadeyle izleyiciye aktarılmasıdır. Mevcut durumda konutlar, kamusal alanlar ve ticari yapılar adanın kuzeyinde yoğunlaşır ve bu durum güneyi güvensiz ve tanımsız kılar. Atların bakıcıları tarafından darp edilmesi, çift vardiya çalıştırmak, at ölümlerinde artış ve sözlü taciz gibi durumlar artmaya başlamıştır. Ayrıca fayton sahipleri kararlaştırılan ücretin üzerinde ücret talebinde bulunmaktadır ve bu durum turistleri rahatsız etmektedir. Bu proje ile birlikte, tüm oteller konutlara dönüşür ve bu konutlara yaşayan insanlar turistlere bir kılavuz gibi yardım eder. (ÖR: Olsh’un ailesi). Turistler bu tarihi bölgeyi deneyimledikten sonra Turistik Komünal Alan’a geceyi geçirmek veya kamp kurmak için giderler. TKA’da hiyerarşi yoktur. Turistler burada sosyalleşebilir, yiyecek içecek bulabilir veya eğlenebilirler. Artık insanlar için çalıştırılmayan atlar ise adada tamamen özgürlerdir. Adanın teknolojisi atların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için Çarşı’da sonuna kadar kullanılır. Burada atlar için besleme, bakım, egzersiz ve dinlenme alanları vardır. Tüm bu düzenlemeler için oldukça yoğun nüfuslu olan atların dünya algısı analiz edilmiş ve tasarıma girdi olarak eklenmiştir.














22 Mart 2015 Pazar

Locomotion

March 2015
4rd class / 8th term
Locomotion | Workshop
as Tutor

with Emirhan Altuner , Cafer Kutru



18 Mart 2015 Çarşamba

Hanged

March 2015
4rd class / 8th term
ITU / LIXIL International University Architectural Competition
Enjoying the Harsh Cold
Shortlisted

with Başak Bilge Akçaoğlu, Emirhan Altuner, Gözde Çelebi, Melike Yetim, Meriç Arslanoğlu

Proje Süreci : http://webelievelixil.blogspot.com.tr/

"Soğuk, her zaman insanın fiziksel olarak küçüldüğü, bakış açısının büzüştüğü, peyzajın daraldığı haldir. Memu’da ise, bu soğuk hal geniş çayırlara, koyu orman arka fona yani  peyzaja dağılır. Doğanın fazlarının peyzajı oluşturduğu Memu’da “harsh cold” u mekana çeviren hacmin tüm bu kurgu içinde eriyip gitmesi, havada asılı kalıp kaybolarak bu doğa fazlarından birine dönüşmesi önerilmektedir. Yerden 1 metre yükseklikte başlayan kotlarıyla hacimleri zeminden koparır ve bel hizasından yukarıya doğru uzayan ‘perde’leriyle mekanı bulanıklaştırır ve peyzaj içinde yitirir. Zeminde peyzaj kesilmeden süreklilik yaratılır ve perspektifte hacmin nerede bittiği kesinleşmez. Programı yaşayan kullanıcı her mekan değişiminde Memu’daki soğuğa ve peyzaja maruz bırakılır. Mekanın sunduğu yapısal perspektifler ve açıklıklar kişiyi soğuktaki büzüşme halinden çıkarıp onun içinde dolaşmaya ve genişlemeye davet eder. Uzaktan sadece bulantı/halüsinasyon olarak görülen hacim içine girildiğinde algılanan 4 hacmiyle birlikte dışarıdan algılanmayan bir program sunar. Avluda algılanan programa ulaşım için tekrar ikinci cidar hacminin içine dalmak gerekir. Soğuğa önlem olarak geliştirilen ‘çift cidar’ yöntemi referans alınarak bu ikinci cidara hacim kazandırılmış ve bu hacim mekanı blurlaştırıcı bir elemana dönüştürülmüştür."



ShuttleOnAir

March 2015
4rd class / 8th term
Infocore/s: An Open Call Competition 
Ayşe Şentürer / Hakan Tüzün Şengün / Erenalp Büyüktopçu

Eşdeğer Mansiyon Ödülü / Equivalent Mention Prize


Buyukada has hi-tech and casual tradition for a long time. Imagine a child growing in this island. He/she would used to live with these drones, use these machines as own eyes. This child can be everywhere at the same time. Before going to play with friends, he/she could look where they are. May be even only watching them is enough for this child. ShuttleOnAir connects the dimensions of Buyukada such as time, space, motion. It is avaliable to jump to another coordinate of any dimension. The form of the island is kind of advantage for this system. Drones are flying through the coastline and transfer the images in real-time. Inhabitants of Buyukada can follow what drones saw by their televisions in their houses or mini hologramic projections on the street. On the other hand, there is a main broadcasting for the out of boundary. Sailboats or swimmers can watch the screen. Also, this center  has charger slots for drones by gaining energy from photovoltaic panels.




29 Aralık 2014 Pazartesi

FBJ^

December 2014
4rd class / 7th term
DesignNext 2014 Ulusal Öğrenci Tasarım Yarışması

with Başak Bilge Akçaoğlu


  Ülkelerin birbirleriyle fosil yakıtlar için rekabete girmesi çok uzun yıllardır süregelen bir gerilim. Fakat bu konu insanlık tarihinin sadece bir kesitini içeriyor. Dünya kaynakları günden güne tükenirken küresel tehlikeler her geçen gün boyut değiştiriyor. Fosil yakıtlar gibi dünyadan bir parça koparıp tüketilen enerji kaynaklarına alternatif olarak, yenilenebilir ve sürdürülebilir kaynakların kullanılması ve yöntemlerin artırılması günümüzün hedefi olmalıdır. Yeryüzünü bu tehlikeden kurtarmak için üretilen her yeni fonksiyonun en azından kendine yetebilir olması ve çalışan bir organizma gibi etkin enerji üretiminde bir payı olması gerekmektedir. Artık bilim, mimarlık, tasarım, sanat, mühendislik gibi disiplinler birbiriyle kaynaşıp yaşayan ve nefes alan bir vücutta toplanmalıdır.


  FBJ^ , yukarıdaki etkenlerin kolon-kirişe bürünmüş halidir. Caddebostan sahilde sokakların doğrultusu baz alınarak 2 aks çakıştırılmış kendi enerjisini fotovoltaik panellerle sağlayıp, deniz araçlarını ise fotobiyoreaktörlerle besleyen bir sistem öngörülmüştür. FBJ^ ye yanaşan deniz araçları, yakıtlarını ve yolcularını buradan alarak kendilerini güncellerler. Bu süreç içinde tüm üretim modülleriyle iç içe sirküle olurlar. Ayrıca araç kullanmadan kamusal alana direkt geçiş yapılabilir, tüm strüktür bizzat kullanıcı tarafından deneyimlenebilir. Laboratuvarlara geçiş yollarında engelsiz ulaşım için rampalar kullanılmış, görme engelliler içinse hissedilebilir yüzeylere yer verilmiştir. Fotobiyoreaktörlerin kontrolü ise tek merkezli laboratuvarlardan borular sayesinde yapılmış, olası durumlar için catwalk tarzı döşemeler yerleştirilmiştir. 

Autodesk Kullanımı

*3D model için
 3Ds MAX programı kullanılmış, içindeki sahnede kamera ve ışık yerleştirilmiştir.  Ayrıca kesit üzerinde yapılan çalışmalar Autocad’de çizilmiş 3Ds MAX’de extrude edilmiştir. (ör: bisiklet yolu strüktürü) İç mekan plan çizimleri içinse tekrar Autocad kullanıldı.

*Render için
Hazırlanan 3Ds MAX sahnesinde materyaller atandı ve render alındı.

*Enerji Analizleri için
Ardından Revit’e geçiş yapılarak, Revit Energy Analysis ile analizler sağlanmıştır. Nem oranı fazla olduğu için alüminyum trapez levhalar dış ve iç cephelerde, alüminyum korkuluklar kullanıldı. Çelik strüktürün paslanmaması için galvanizli çelik profiller kullanıldı. Ayrıca yıllık sıcaklık değerlerine göre 10cm XPS ısı yalıtımı tabakası trapezlerin arasına uygun görüldü. Yıllık enerji kullanımları dikkate alındı ve elektrik enerjisini karşılamak için fotovoltaik paneller düz çatıların güneye bakan yüzeylerinde 30 derecelik açıyla kullanıldı.